info@canecorsoturkey.org

Biyolojik Açıdan Uygun Çiğ Gıda

Biyolojik Açıdan Uygun Çiğ Gıda

Öncelikle yazımın hemen başında belirtmek isterim ki BARF diyet uygulaması kendi içinde kurallar barındırmasıyla beraber, uygulayıcıların kendi gözlemleri ardından metotlarına yön verebilmelerine dayalı bir sistem olup, paylaşacaklarım referans aldığım kaynaklara ve kendi tecrübelerime dayanmaktadır. Bu hususta konunun iskeletini oluşturan birkaç kural dışında kesin çizgiler üzerinde yürümediğimizin altını çizmek isterim. 

Her ırkın anatomik farklılıkları göz önüne alındığında beslenmede oluşturulması gerekecek farklılıklarda kaçınılmaz olacaktır. Bir bullterrier için uygulanması gereken diyet kabaca tarif edilirse bir Cane Corso için her açıdan uygun olmayabilir. Diyet hazırlanırken ırkın yapısı, ırka ait olası sağlık problemleri, köpeğin yaşı...vs gibi pek çok etkene dikkat edilmelidir. BARF ve RAW diyet konuları üzerine araştırılmanın bitmeyeceği ve sürekli gelişime dayalı sistemler olup, doğru uygulandığında yüksek verimler alınmasıyla beraber yanlış ve kulaktan dolma bilgiler doğrultusunda da büyük ve kalıcı zararlara sebep olabilir. En doğrusu uygulama kararı vermeden önce doğru kaynaklardan yeterli bilgiye sahip olmak, şehir efsaneleri ve dayanaksız bilgilerden uzak durmaktır. 

Peki, köpeğin bünyesinin ihtiyaçları neler? Bunu anlamak için köpeğin hali hazırda vahşi olan atası kurda ve onun yediklerine bakmamız gerek. Bu noktada kurdun avının derisi, toynakları, yeri geldiğinde boynuzları dahil hemen hemen ayırt etmeksizin pek çok garip kısmını da iç organlar ve etli kısımlarla beraber tükettiğini görürürüz. Aslında bizi kendi diyetimizi olabildiğince çeşitli kılma noktasında serbest bırakan kısımda budur. Bununla beraber kurdun diyetindeki temel hususlardan bir tanesi de tüketilen kemik oranının %15 civarında seyir etmesidir. Daha sonra da değineceğim üzere uygulanacak diyetteki en önemli konulardan biri Ca / P (Kalsiyum / Fosfor) dengesi olup, dengenin şaşması anatomik açıdan sıkıntılar doğurabilir. Bir diğer önemli konu ise diyetteki organ yüzdesi olup, daha sonra bahsedeceğimiz belli oranların üzerine çıkılması hayvanda ishale ve diğer bazı anatomik rahatsızlıklara sebep olabilir. Örneğin karaciğer içerik olarak en zengin gıdalardan biri olup, vücuttaki temel görevlerinden birinin kanda bulunan toksinleri gidermek olduğu kabaca düşünülebilirse fazla kullanımının sakıncaları anlaşılabilir. Kimi kaynaklar tarafından atlanılan bir diğer önemli husus ise kurdun ot yemediğidir. Oysaki kurt öldürdüğü avının midesi ve bağırsaklarını tüketirken burada bulunan sindirilmiş ve yarı sindirilmiş bitkisel gıdaları da yer. Bununla beraber avının mide ve bağırsaklarında bulunan sindirime faydalı bakterilerden de istifade etmiş olur.Bitkisel gıdalar özellikle vitamin anlamında diyete katkı sağlayabilir. 

Diyetin içeriği ve yaklaşık olarak oranlar pek çok varyasyon gösterse de; 
- %50-60 Kemikli etler - %20-25 Organ etleri ve parça etler - %15-20 Sebzeler 

Bu noktada bazı diyetlerde ‘’Pray Model ‘’ mantığı benimsenerek ekstra sebze koymadan, organ oranlarını arttırmadan et, ekstra kemikli et veya kemik ilavesi yapılabilir. 

Diyet uygulanırken özellikle dikkat edilmesi geren hususlar kemik oranı ve organ oranlarıdır. Etli kısımlar fosfor açısından zenginken, kemikler ise kalsiyum desteği sağlarlar. Bu noktada bazı diyetler yüksek miktarda etli kısım, kas ve hayvansal yağı ( toplamda %80 civarı) ekstra eklenen etsiz kemiklerle dengelerler ( yaklaşık %10) ( Corso gibi ırklarda bu oran biraz daha yüksektir) ve optimum kalsiyum fosfor dengesini yakalamayı amaçlarlar. Dikkatinizi çekeceği gibi reçetelerdeki oranlar farklılıklar göstermektedir. Bu husus da özellikle büyüme çağında herhangi bir veterinerlik fakültesinde yaptırılacak rutin kan testleriyle Ca / P değerleri kontrol altında tutulabilir. Test maliyetleri oldukça düşük olup olması gereken değerleri ve köpeğinizin kan değerlerini size sunmaktadır. Yalnız fosfor bakımından yüksek ürünlerle besleme yapıldıktan sonra ( örneğin balık ) alınacak test sonuçları gerçeği yansıtmayabilir zira fosforun kana karışma hızı yüksektir. 

Kemikler her yaşayan vücut parçası gibi kompleks biyolojik gıda kaynaklarıdır. Özellikle mineral bakımından dengeli, kalsiyum, iyodin, demir, magnezyum, çinko ve manganez gibi mineraller bakımından zengindir. Doğru kullanımında sindirime ve vücudun toksinlerden arınmasına da katkı sağlarlar. Diyete kemikleri katmanın en kolay yolu etli kemik kullanmaktır. Bu noktada örneğin tüm tavuktaki genel kemik yüzdesi %33 civarındadır. Bu oran farklı kısımlarda değişkenlik gösterebilir, kanatlarda %46 civarına çıkabilirken, göğüs etinde %20 civarına düşebilmektedir. 

Etli kemikler hemen hemen her hayvandan seçilebilir ama özellikle kurdun doğada karşılaşabileceği senaryolar üzerinden yürümek faydalı olacaktır. Zira büyük inek kemikleri köpeğin yemesi ve sindirmesi açısından aşırı sağlam gelebilir. Bu aşırı sert kemikler aynı zamanda köpeğin dişlerine zarar verebilir. Bu noktada seçilecek kemikli kısımların kimi yassı kemikler gibi kolay parçalanabilir olması bizim avantajımıza olacaktır. Tavuk, koyun, inek, geyik, tavşan, domuz...vs gibi pek çok hayvanın farklı kısımlarından bu noktada faydalanılabilir. Tavuk boynu, hindi boynu, koyun boynu, dana kuyruğu...vs bunlardan bazıları olup kemik yüzdesi yüksek ürünler seçmeniz durumunda bunu parça etlerle dengelemenizde kalsiyum dengesi açısından fayda olacaktır. Genel olarak yapılması gereken yakalanılan oranlar üzerinde dengeyi bulmaktır. 

Bütün hayvanlarla beslemek, daha çok pray model gibi av hayvanı merkez odaklı beslenme biçimlerinde daha çok tercih edilen bir model olup, parçalanmamış avın köpeğe sunulması metoduyla ilerler. Bu köpeğin boyutlarına göre küçük boyda kuşlar, tavşanlar gibi hayvanlardan büyük av hayvanları kullanılmasına kadar ucu açık bir konudur, bana göre uygulaması nispeten daha zor bir metottur. Daha kontrolsüz ilerlemesi ve sürekli av hayvanı bulma ihtiyacı pek de başa çıkılması kolay şeyler olmayabilir. 

Çiğ parça etler, pek çok kaynaktan temin edilebilir. Bu husus da kasaplardan ve kesimhanelerden temin edilebilecek ucuz pek çok kısım bulunmaktadır. Her zaman en taze ürünlerle besleme yapılmayabilir zira köpeğin bünyesi için bu bir sıkıntı yaratmaz. Yürek kısımları da diyete bu başlıkta katılabilir, tabi ki aşırı oranlarda olmaması kaydıyla. Kas kısımları protein açısından zengin olup, protein köpeğinizin yapı taşlarını oluşturan aminoasitler açısından zengindir. Parça etler aynı zamanda fosfor açısından zengin olup az miktarda kalsiyum ihtiva ederler. Bu husus da aşırı parça etle beslemekte Ca/ P dengesini negatif etkileyecektir. Diyetin temel noktası denge politikasından ve çeşitlilikten asla şaşmamaktır. Parça etler aynı zamanda omega3 ve beta karoten bakımından da zengin içeriğe sahiptir. 

Hayvansal yağ, köpekler için mükemmel enerji kaynakları olmakla beraber fazlası dışkıda gevşemelere ve ishale sebep olabilmektedir. Bu yüzden hayvansal yağ kullanımını dikkatli ve azar azar yapmak gerekir. Buna örnek olarak tavuk derisi verilebilir ve hassas köpekler için özellikle çiğ et diyetinin erken safhalarında kullanmamakta fayda vardır. 

Çiğ balık, tercihen küçük boyda ki ve yağlı balıklardan seçilmelidir. Haftada birkaç kez diyete katılabilir, aynı zamanda diyet balık yağları gibi besin takviyeleriyle desteklenebilir. Bu destek kapsülleri özellikle diyette kullandığınız hayvanlar yayılım değil besi usulü üretilen hayvanlardan oluşuyorsa önemli takviye kaynaklarıdır. Zira omega-3 yağ asitleri eklemlerin korunması ve bağışıklık sistemi konularında ciddi fayda sağlarken besi hayvanlarında pek fazla bulunmaz. Büyük balık parçaları ve büyük balıklar civa birikmesi konusunda her zaman şüpheli olduğundan, küçük balık cinslerinden kontrollü bir şekilde faydalanmak daha doğru olacaktır. 

Çiğ organlar; karaciğer, kalp, böbrek, beyin, akciğer, pankreas, dalak... gibi pek çok organdan faydalanılabilir. Belirlenilmiş oranda kullanılacak organlar haftada birkaç kez toplu olarak ya da tüm diyete yayılmış şekilde tüm hafta kullanılabilir ki bu metot dışkıda oluşacak gevşemelerinde nispeten önüne geçecektir. Karaciğer diyette önemli bir yer tutar ve genel olarak %5 civarı bir oranda olmalıdır. Suda çözünen vitaminlerin sağlanması açısından köpek bünyesi için çok önemli bir gıdadır. Organlar genel olarak protein açısından zengin olup, kompleks B vitaminleri, A, D, E, C vitaminleriyle beraber, EPA, DHA ve AA gibi gerekli yağ asitlerini de barındırırlar. Aynı zamanda selenyum, manganez, çinko, potasyum ve bakır gibi minareller açısından da zengin içeriğe sahiptir. Aynı parça etler gibi organlarda fosfor açısından zenginken az miktarda kalsiyum içerirler. 

- Karaciğer; A-D-E-K vitaminleri, çinko- manganez- selenyum-demir minarelleri, B1-B2-B3-B5-B12 vitaminleri, biotin, folasin, C vitamini, kaliteli proteinler ve gerekli yağ asitleri( Omega3- Omega6)... Köpeğiniz için muhteşem bir gıda. - Böbrek; kaliteli proteinler, yağda çözünen A-D-E-K vitaminleri, gerekli yağ asitleri, demir, çinko ve B vitaminleri açısından zengin bir kaynak. - Kalp; zengin bir protein kaynağı, B vitamini, demir, eser miktarda A vitamini ve yağ asitleri. Ve belkide kalbe çok faydalı olan zengin bir taurin kaynağı.

Kabuklu çiğ yumurta, Ca/P dengesi bakımından mükemmel bir kaynak olup, haftada birkaç kez kullanılabilir. Yumurta beyazı protein ve biyotin içerir bu noktada yumurtayı bütün olarak ayırmadan sunmakta fayda var. Yumurta sarısı ise çok besleyici bir kısım olup; magnezyum, kalsiyum, demir, A- E- B6 vitaminleri ve ciddi miktarda beta karoten içermektedir. Tabi eğer fabrikasyon yumurtalarla besleme yapıyorsanız yumurta dışının farklı kimyasallar kullanılarak temizlendiğini ve bunun köpeğiniz açısından pek de faydalı olmayacağını akılda tutmakta fayda var. 

Çiğ yeşil işkembe, pek çok kişi tarafından en iyi gıda kaynakları arasında gösterilmektedir. Temel olarak hayvandan çıktığı gibi kullanılabilir, otla beslenen hayvanların midelerinin ilk yada ikinci kısmı olarak düşünülebilir ve içerik açısından çok zengindir. Sindirim açısından pek çok faydalı enzimle beraber, omega3-omega6 yağ asitleri, B vitamini, probiyotikler ve bitkisel besinler açısından zengin bir kaynaktır. İhtiva ettiği doğru Ca/P oranıyla et türevlerinden sayılabilir, son derece besleyici olup diğer kaynaklarda olduğu gibi besi değil yayılım hayvanlarından temin edilmesi çok daha faydalı olacaktır. 

Detox, köpeklerimiz çevreden pek çok kimyasal maddeyi vücutlarına almakta hatta bunların bir kısmı kullanılan ilaç ve aşılar tarafından bünyeye hapsolmaktadır, zaman içerisinde atılımı zor birer hal almaktadır. Çiğ et diyeti uygulaması ile vücudun en büyük organı olan deri tarafından bu toksinlerin atılımı sürat kazanacaktır. Kaşıntılı kulaklar ve kaşıntılı bir vücut, sulu gözler görmek bu noktada her zaman kötü şeylerin habercisi olmayabilir, aksine vücut arınma sürecine girmiş olabilir. Bu hususu iyi analiz edip medikal bir çözüme yönelmeden önce ciddi ciddi düşünülmelidir. Zira kullanılacak oral steroidler, iğneler ya da antibiyotikler detox sürecini bozacağı gibi ileriki zamanlarda hayvanda farklı zararlara sebep olabilir. 

Toparlamak gerekirse çiğ et ve organ diyeti uygulama yapısı olarak ilk başta korkutucu gözükebilir, bir hayvanı alıp parçalamak, doğru oranlarda paketlemek ve süreklilik sağlamak tabi ki kaba mama dökmekten daha zor bir iştir. Diyette ki en önemli olan kısım çeşitlilik sağlanması, tek yönlü olmaması, zaman içinde farklı gıda kaynaklarının denenmesidir. İlginç ve garip kısımları diyete katmaktan kesinlikle çekinilmemesi gerek. ( Gırtlak, tavuk ayakları, koyun ayakları, dana ve koç cinsel organları...) Uygulamaya başladıktan sonra, bütçenizdeki rahatlamayı, hayvanınızın diş ve ağız sağlığındaki iyileşmeyi, daha taze bir nefesi, daha az cilt problemini ve genel anlamda daha sağlıklı bir hayvana sahip olduğunuzu keşfedeceksiniz. 

http://www.rawfeddogs.org/rawguide.html


Kaynaklar:

GIVE YOUR DOG A BONE, Dr. Ian Billinhurst

THE BARF DIET, Dr. Ian Billinhurst 

Çeviren: Umuthan Pehlivanlı
09.10.2016 

 

Search