Sosyal medya gerçekten inanılmaz, Facebook gibi siteler bize aile üyeleri ve eski dostlar ile iletişimde kalmayı ve hayatlarımızda neler olup bitiyor göstermeye yardımcı oluyor. Bu aslında olumlu bir şey fakat birde olumsuz tarafları var. Facebook, forumlar ve diğer sosyal medya alanları insanlara aynı zamanda rahatsız oldukları şeyleri yayınlama fırsatıda vermekte, dog show dünyası ise bir istisna değil. Halka açık bir şekilde yorumların yapıldığı forumlar zaten yeterince kötüydü, fakat artık Facebook düşüncelerimizi, aile üyelerimizi, müsabakalarımızı sergileyebileceğimiz açık bir kitap gibi, üstelik arkadaş olduğumuz herkese açık.
Okuduğum şeylere bazen gülüyorum, bazen hayretler içinde kalıyorum ve bazen okuduğum farklı şeylerden korkuyorum. Okuduğum negatif iletilerin çoğu bir şekilde kurallardan şikayet ediyor, bazıları diğer bazı kişilerin kişisel etik kurallarından, bazılarıysa sadece ondan bundan bahsediyor.
KURALLAR
Bu kolay olan. Kural kuraldır ve ona ya itaat ediyorsunuzdur ya da onu kırıyorsunuzdur. Eğer kuralları kırarsanız yakalanma riskini alırsınız ve sonuçlarıyla yüzleşirsiniz. Dog show kurallarının iyi yanı ise, bu kurallar yazılıdır ve spesifiktir. Eğer kurallara uymazsanız ve bu kanıtlanırsa bu yüzden cezalandırılabilirsiniz. Bana göre mevzu dog showlarsa kurallara kesinlikle uymalısınız, sadece kuralları yıkmamak adına değil, aynı zamanda yapılacak en doğru şey bu olduğu için. Kişisel olarak, kural kuraldır ve ben kurallara uyarım, kuralları biliyorum, sade ve basit. Eğer biri bana kuralları yıkmamı önerirse cevap benim için basittir. Bunu bilinçli olarak yapmam ve eğer yapmışsam bunu yanlışlıkla yapmışımdır ve bunu telafi etmek için elimden geleni yaparım.
ETİKLER
Bu kısım biraz daha zorlu, çünkü etik kavramı daha kişisel bir konu. Bir kişiye göre etik olmayan bir şey, başka bir kişi için tamamiyle kabul edilebilir olabilir. Pek çok kişiyi diğer insanların etik dışı davranışları hakkında söylenirken görüyorum lakin, yine tekrarlıyorum bu tamamiyle kişisel bir durum. Aşağıya insanların herkese açık bir şekilde sürekli şikayet ettikleri bazı konuları yazıyorum, bunlar sadece bir kaçı;
- İşini bitirmiş bir köpeği yükseltmek
- İşini bitirmiş bir köpeği yükseltmemek
- Dog show komitesinde bulunan isimlerin showda köpek göstermesi
- Dog show komitesinde bulunan isimlerin devir yaparak köpeklerini müsabakalara sokmaları
- Ring alanında diğer katılımcı köpekler hakkında kötü yorum yapmak
- Sosyal medya üzerinden diğer kişiler için kötü yorum yapmak
- Önemli bir kuralı kırmak ( Çok dahiyane bir sebebden olsa bile)
- Tanıdığınız, daha önce ürettiğiniz yavrulardan birini alan, dışarı çıktığınız, daha önce sizi seçen ya da iki sene önce yemek yediğiniz... bir hakemin ringine çıkmak.
- Değerlendirme, temel olarak; değerlendirmeye katılmamak ve halka açık bir şekilde hakemi kendsini seçmediği için küçük düşürmek.
Bu tabiki tam bir liste anlamına gelmiyor, sadece insanların şikayetleri hakkındaki bazı gözlemlerim, genelde Facebook üzerinden bazen de kişisel olarak. Mesele şu ki, her bireyin bir seçim hakkı ve seçimi var. Tabi ki çoğumuzun kabul edeceği üzere ring alanında diğer insanların köpekleri hakkında konuşmak pek hoş değil ve yapılacak doğru şey bu değil. Fakat diğer konuların çoğu bağımsız ve kişisel. Bana göre misyonunu tamamlamış bir köpeğimle müsabakalara çıkmak veya çıkmamak tamamiyle benim kararım. Fakat hangisini seçersem seçeyim biliyorumki bu kararımdan rahatsız olan kişiler olacak. Şahıslar kendilerine göre bir seçim yapabilirler, bu seçim onlara göre doğru ve etik olanıdır ama yinede insanları deli edebilir. ‘’Herzaman herkesi mutlu edemezsiniz.’’ Bu deyiş aslında tam anlamıyla son yüzyıldaki dog show dünyası için söylenmiş. Sadece her defasında herkesi mutlu edemeyeceğiniz için değil, aynı zamanda seçim olarak ne yaparsanız yapın bunu kişisel bir saldırı olarak görecek insanlarda daima olacaktır. Buradan çıkarılacak ders hiçbir şekilde herkesi mutlu edemezsiniz, bu noktada sizin için doğru olan, size kendinizi iyi hissettiren yolu seçmeniz gerek.
Özel olarak sinir bozucu bulduğum bir diğer şey ise, bazı insanların diğer kişiler hakkında o veya bu sebebden sosyal medyada tantana etmelerinden şikayet etmeleri ki kendileride aynı şeyi yapıyorlarken. Tabi ki kişiler kendi davranışlarını ve seçimlerini rasyonelleştirmekte özgürler fakat aynı nezaketi diğer insanlarada göstermeliler, ne yazık ki herkes bu şekilde davranmıyor. İnsanlar sadece diğer insanlar üzerinden ilerliyorlar ve kendi suçları ile eksiklerini haklı buluyorlar. Bu iyi bir duruş değil ve kesinlikle önerdiğim bir şey değil. Çifte standartlar hiçbir zaman iyi değildir.
DÜRÜSTLÜK
Burada bütünlükten mi yoksa dürüstlükten mi bahsetmek gerekir cidden karar veremiyorum. Bütünlük gerçek manada etik olmakla alakalı ki buda dürüstlüğü kapsayabilir, fakat dürüstlük tamamiyle doğruluk ile alakalı. Tıpkı kurallar gibi, doğruluk neyin gerçek veya gerçek dışı olduğuyla alakalı. Dog show dünyasında insanlar inanılmaz bir şekilde doğruluk dışı olabilir, bu çok korkutucu. Bana göre dürüst olmamak ciddi bir karakter kusurudur. Bu benim kabul edebileceğim veya bir arkadaşımda mücadele edebileceğim bir şey değil, çoğu zaman dürüstlüğünü hissedemediğim insanlarla yakın olmamayı tercih ederim. Sonunda da olmam. Bana kalırsa dürüstlük olmadan etik olmak pek mümkün değil. Peki bu ringin kenarında oturup bazı köpekleri sırf dürüstlüğümüzle paramparça etmek anlamına mı gelir ? Hayır gelmez, bence iyi bir ring dışı değerlendirme eğer düşünceleriniz iyi değilse hiçbirşey söylememeniz ve güvendiğiniz biriyle özel ve güvenli bir ortamda konuşma frsatı buluncaya kadar beklemeniz ve görüşlerinizi ancak o zaman belirtmeniz anlamına gelir. Köpeğin sahibiyle konuşma ihtimalinizde ise, eğer size soru sorulmadıysa, yorum yapmayın. Diğer taraftan, eğer soru soruyorsanız, alacağınız cevaba hazırlıklı olduğunuza emin olun. Birilerine düşüncelerini sorup ardından aldığınız cevabla üzülmek hiç de adil değil.
APTALI OYNAYIN...
Birkaç yıl önce büyük bir zafer için bir arkadışımın köpeğini ringe çıkartıyordum. Köpek güzeldi, hakem iyiydi ve zafer dürüsttü. Aynı gün kazandıktan sonra, arkadaşım bir grup insanın önünden geçti bu sırada grup arkadaşıma ‘ Tebrikler. ....( Hakemin ismini söyleyerek) sende bir yavru almıyor mu ? ’ dedi. Kesinlikle hayır, hakem aynı ırk köpeğe bile sahip değildi. Köpeğin sahibi ve hakem arasında köpek alım satımıyla yada başka bir şeyle alakalı hiçbir iş ilişkisi yoktu. Bu çok saçmaydı, gülünçtü ve bizde sadece gülerek tepki verdik. Başka ne yapılabilir ki? Buda sadece insanların galibiyetleri konusunda şüphe yaratmak adına diğer kişiler tarafından üretilen bir diğer vakaydı. Hiçbir gerçeklik payı da yoktu. Herhangi bir yorum yapmadan önce sadece tebrikler demek, yapılacak olan yorumu daha az iğneleyici yapmıyor. Şahsen artık benim derim kalın ve artık bu tarz durumların beni etkilemesine izin vermiyorum. Fakat yalanları gördükçe bu durumu üzücü ve cesaret kırıcı buluyorum. Bazen, ahlaki yönden sıkıntılı bazı şahıslar köpekler ve sahipleri hakkında hiç haketmedikleri söylentiler yayıyorlar. Bazen başarı sizi bir hedef haline getiriyor ve bunun etrafından dolaşmanın bir yolu yok.
Üzücüdür ki bu davranışlar seyrek değil. Dışarda gerçek olmayan şeyleri gerçekmiş gibi anlatan bir sürü insan var. Bu tarz davranışlarla karşılaştığımda bunu basit bir şekilde inkar ettim. Dürüst olmamakla, insanlarla ilgili yalan söylemekle ve dedikodular yaymakla ilgili bir kanun yok. İşte bu yüzden yapılacak şey umursamamak, gülmek ve yola devam etmek. Ve tabiki bu anıyı hafızalara kazıyarak ileride kime güveneceğinizi iyi saptamak.
Aptalı oynamak başlığı altında bahsettiğim şeyler, yürüyüp yola devam etmeniz gereken şeyler. Tabiki herkes bunu yapamaz. Sonuçta insanız, bazen kendimizi savunabiliriz, bazen geri saldırabiliriz ve birşeyler söyleyebiliriz. Ve bazen bu gereklidir. Ama şunu söyleyebilirimki çoğu zaman buna değmez. Bazen yola devam etmek hem daha iyi hem daha sağlıklıdır. Bu sayede hem daha iyi bir insan olursunuz hemde negatifliği beslememiş olursunuz.
Sonuç olarak , herbirimizin nerede duracağımıza ve Show ringi içinde ve dışında etik ve dürüstlük ilkeleri doğrultusunda kim olduğumuza karar vermemiz gerek.
Yazar: Vicki Ronchette
Çeviren: Umuthan Pehlivanlı
08.07.2014